Matthew Elliot Gaunt

Konu: Matthew Elliot Gaunt Çarş. Mayıs 20, 2009 10:03 pm

Bu sabah farklı bir şey olacakmış gibiydi.Ama hayır hiç bir şey olmayacaktı.Bu güne kadarda bir şey olmamıştı zaten.Gerçi eline kadar gelen bütün fırsatları kaçırmış birinin farklı bir gün yaşama umudu pek normal değildi.Genelde her sabah n'apıyorsa onu yapacaktı.Duşa girecek gazete okuyacak ve günün geri kalanında ise boş boş gezinecekti.Evet...Evet dedikerini harfi harfine yerine getirecekti. Boş boş gezinme kısmını bile... İlk planı olan duşa girebilmek için yatağından kalktı ve sıcak suyu açtı. Suyun dolmasını beklerken aşağıya inip gazeteyi aldı.Yukarı çıktığında su , küvetten taşmak üzereydi. Hemen banyoya atıldı ve musluğu kapattı. Gazete biraz ıslanmıştı. Gazeteyi masanın üstüne koymak yerine yatağının yanındaki komidinin üstüne koymuştu.Komidin tamamen güneş aldığından Matthew duştan çıktığında gazete kurumuş olacaktı. Duşa girmişti.

...10 Dakika Sonra...

Duştan çıkmıştı.Üstünde bornozu vardı.Saçında da havlu vardı.Havluyu başına öylesine atmıştı.Her an düşebilirdi.Elini başındaki havluya götürdü.Havlu yardımıyla saçını kuruttu.Daha sonra üstünüde kurutup eşofmanını giydi.Komidine yöneldi ve gazeteyi aldı.Daha sonra aşağıya indi.Mutfağa...Buzdolabını açtı.Yiyecek veya içecek bir şeyler arıyordu.Ama buzdolabının bütün raflarında biradan başka hiç bir şey yoktu. Elini uzattı ve açık bir paketten bir bira aldı. Biranın kapağını açtı ve kafasına dikti.Birayı yarılamıştı.Gazeteyi koltuğunun altına aldı ve oturma odasına doğru ilerledi.Oturma odasının kapısı yoktu.Gerçi koltuklardan başka hiç bir şey yoktu. İçeri geçti.Ve koltuğa oturdu.Gazeteyi koltuğunun altından aldı ve tek eliyle sayfaları çevirmeye başladı.Diğer eliylede birasını içiyordu.Sıkıcı bir gündü.Önceki günlerdeki gibi ve gelecekteki günlerdeki gibi.

Bütün hayatını bu harabede geçirmek istemiyordu.Sanırım büyü kabiliyetini para kazanmak için kullanabilirdi.Evet bu güzel bir fikirdi. Gazeteyi bir kenara atacak ve bir an önce kendine iyi para kazandıran bir iş bulacaktı. Ama gözüne bir haber takılmıştı.Haberde şöyle yazıyorudu.

İspanya'nın çok da büyük olmayan Cadiz Şehrinde kıyılıkta bir ceset bulundu.Otopsi sonucuna göre kişinin nasıl öldüğü belli değil.Doktorlar yaşamsal fonkisoyların bir anda sona erdiğini söylerken böyle bir vakanında ilk kez başa gelmediği söylendi.Kalp Krizi olabilir deniliyor.Henüz tam sonuca varılamamış olsada şimdilik damarların tıkandığı söyleniyor.

Bu haber muggle gazetesine aitti.Birazdan Wince [ Gaunt Ailesinin Baykuşı ] Gelecek Postası ve mektupları getirecekti.Uzun zamandır mektup almıyordu.Ama umudunu kesmemişti.Ne umudu kimden mektup bekliyordu ki ... Bu düşünce aklına geldikçe sinirleniyordu.Sinirlenmesinin sebebi mektubun gelmemesi değil. Gaunt ailesine olan kızgınlığıydı.Birasını kafasına dikti.Şişe boşalmıştı. Sinirinden şişeyi duvara fırlattı. Şişe paramparça olmuştu.Oturma odasının penceresi açıktı.Wince o pencereden içeri girmişti.Havada bir daire çizip ayağına bağlı olan küçük bir kutu ve birde gazeteyle Matt'in kucağına düştü. Kutuyu açacaktı.Ama öncesinde gazeteyi eline aldı.Sade bir şekilde Gelecek Postası yazıyordu. Matthew sayfaları hızla çevirdi.Ve o sayfayı buldu.Evet tahmin ettiği gibi bir büyücüydü bu.Ama bu haber biraz daha değişikti. Şöyle diyordu :

İspanyanın liman kenti olan Cadiz Şehrinin sahilinde bir ceset bulundu.Ceset tahmin edildiği gibi bir büyücüye ait ve yine ölümü bir büyücünün elinden gerçekleşmiş.Öldüren Lanet kullanan bu kişi şu anda İspanya Sihir Bakanlığı tarafından aranmakta. Kurulan özel bir grupda cinayeti işleyen kişiyi sivil halde arıyor.Olayın bu noktalara gelmesinin sebebide muggle dünyasının bir sonuca varmasından korkulmasıdır.

Evet en azından daha çok aydınlanmıştı.Kendisi Cadiz de yaşıyordu.Ama Cadiz o kadar kalabalık bir yer değil.Büyücüler ve cadılar bakımından... Matthew Wince 'in ayağına bağlı olan kutunun ipini açtı.Ve Wince'yi serbest bıraktı.Wince gözden kaybolmuştu.Matthew kutuyu açmadan önce mutfağa gidip bir bira aldı.Tam hol'den oturma odasına geçerken kapısı sertçe çalındı.Matthew kapıya doğru baktı.Kapının yanında ki camdan kimin geldiğini görebiliyordu.Bu tek arkadaşıydı ve buralardaki en güçlü büyücülerdendi.Kapıyı açtı. Arkadaşının adı Dwight idi. Dwight , Matthew'un elindeki birayı alıp oturma odasına gitti.Matthew ses çıkarmadan mutfağa gitti ve bir bira daha aldı. Dwight oturma odasında , az önce Matthew ' ın oturduğu yerde oturuyordu.Elinde de henüz açılmamış kutu vardı. Dwight kutuyu kulağına yaklaştırdı ve salladı.

--Bunda ne var böyle

dedi ve birasından koca bir yudum aldı.Matthew eliyle atmasını işaret etti. Dwight bir beysbolcu gibi gerildi ve kutuyu Matthew'a fırlattı. Matthew kutuyu aldı.Matthew , Dwight 'ın karşısına oturdu ve kutuyu açtı.Şaşırmıştı. Gözlerini açılmıştı. Hemde normalden biraz fazla... Kutuda Gaunt Ailesinin Reisinin taktığı yüzük bulunmaktaydı.Ama onun kutuda ne işi vardı ki...Yüzüğü aldı ve yüzük parmağına taktı. Daha sonra kutunun içinde kırış kırış bulunan mektubu çıkardı. Özel bir yapışkanla değil. GAUNT Ailesinin mühürüyle damgalanmıştı. Mektup zarfını yırtarak açtı. İçindeki kağıdı çıkardı ve okumaya başladı. Kağıtta şunlar yazıyordu :

Sevgili Oğlum

Biliyorum bana ve babana çok kızgınsın.Ama lütfen biz senin annen ve babanız , bizi affetmelisin. Beni affetmesende babanı affet çünkü o artık hayatta değil.Bir kaç gün önce vefat etti. Amcan Aile Reisliğini almak için Rusya'dan buraya kadar geldi.Ama söz sahibi sende olduğu için yüzüğü sana yolladım.Bir an önce Londra'ya gelip Ailenin Reisi olmalısın.Sen olmazsan amcan bütün hazineyi kendi şahsine kullanacak buda Gaunt Ailesinin sonu bile olabilir.Sana güveniyorum. Lütfen Beni Kırma Seni Çok Seviyorum

Sevgiler Annen

Matthew şaşırmıştı. Babası artık hayatta değil miydi ? Ona kızgındı. Ama ölmesini hiç bir zaman istememişti. Keşke diyordu. Keşke onu affetseydimde , ölmeden önce görebilseydim...
Bu arada Dwight gözleri donmuş anlamsız bakışlarla mektubu inceleyen Mathew'a seslenmeye başlamıştı.

Matthew...
Matthew...
Matthew...
Matthew...
Matthew...

Matthew kendine geldi ve Dwight'a baktı.Sinirlenmişti. Siniri kendisineydi.Derin bir nefes aldı ve Dwight 'a bakarak

--Tamam ... Tamam o benim ismim.Eskitme !

Dwight gülümseyerek n'olduğunu sordu.Ama Matthew kafasıyla bir şey yok dercesine salladı.Sonra birasını fondipledi ve yere bıraktı.

- """Bunu neden yaptığını bilmiyorum ama bir kez daha Cadiz ' de ceset görmek istemiyorum ."""

diye sana bağırırdım ama kusura bakma ben gidiyorum.Londra 'ya buraya geldiğimde görüşürüz veya sen oraya gelince.Şimdi bas git!! Eşyalarımı toplayacağım.

Dedi.Dwight çok konuşan biri değildi.Ayağa kalktı. Matthew'a sarıldı ve yavaşça kapıya yöneldi.Matthew yukarı çıkarken Dwight ise çoktan oradan buharlaşmıştı.Matthew için yeni bir yaşam başlıyordu.Bavulunu topladı. Asası ve diğer bütün büyü malzemeleri için başka bir bavul aldı.Aşağıya indi.Holdeydi.Kapıya doğru yöneldi.Bavulları yere bıraktı. Askılıktan cüppesini aldı.Şapkasını kafasına yerleştirdi ve evine doğru dönüp şunları söyledi.

Koskoca bir yıl bana çok şey yaşattın.Eğer biraz daha burada kalırsam deliririm. Seni ve burada geçen hiç bir anımı unutmayacğaım. Ne zaman yıkılırsın bilmem ama Londra'da işleri yoluna koyunca ilk işim buraya gelip tadilatın olacak.Seni özleyeceğim.

Dedi.Kapıyı açtı. Bavullarını yerden aldı ve Cadiz'in anayoluna kadar yürümeye başladı.Yolda yürürken arada bir arkasına bakıyordu.Yıkık dökük evine... Bir anda gözden kayboldu. Bu kesinlikle Cadiz' deki son günüydü.Yalan söylemişti.Bir daha buraya gelmeyecekti.Evde pek umrunda değildi. Sadece anılarını önemsiyordu. Kim bilir , belki bir gün buralara gelirdi.

Konu: Geri: Matthew Elliot Gaunt Perş. Mayıs 21, 2009 2:56 pm

100 PUAN