"Sessizlik gibisi yok!"
diye düşündü Jessie.Yağmur damlaları cama çarparken
"Yağmur gibisi de yok.Ne kadar mutlu bir gün bu!"
Koltuğa iyice yayıldı.Dışarıdaki yaz yağmurunu izlerken gözlerinin kapandığını hissetti.Gecenin karanlığı onu uykusunda rahatsız edemedi.Evlerine giren ölümyiyen bile onu rahatsız edemedi.Jessie sessizliğin içinde annesinin ve babasının öldüğünü duymadı bile.Koltukta büzülmüştü.Ölümyiyen onu görmeden çıktı evden.
Jessie kalktığında yağmurun yağmakta olduğunu gördü ilk önce.Karşısındaki camdan ayırdı gözlerini odaya bakındı.Heryerin dağınık olduğunu görünce kalktı hızla.Ne olduğunu tahmin etmeye çalıştı.Ama rüyasındaki ölümyiyenden başka hiçbirşey hatırlayamadı geceden.Güneş yeni doğuyordu.Odaya bir sıcaklık girdi Jessie'nin gözünden birkaç damla akarken.
"Anne! Baba! NERDESİNİZ!!"
diye bağırdı Jessie.Ama cevap gelmedi.Kendi odasına, evin her yerine baktı ama hiçbir yerde bulamadı muggle annesini ve büyücü babasını.Odada dolaşırken yanağından akan damlaları silmiyordu.En sonunda annesi ve babasının odasına baktı.Yerde yatan annesi ve babasını görünce ne olduğunu anladı.
"Anne, anneciğim! Baba!"
diye çöktü yere ağlamaya başladı.Onları kendinden çok seviyordu.Nasıl ölürlerdi?
"Nasıl? Nasıl?"
Bakındı...Bir iz aradı odada.Bunu kimin yaptığını öğrendiği anda onların peşinden gidecekti.
"Ölümyiyen!"
diye mırıldandı Jessie.Bulduğu şeylerden buraya gelenin bir Ölümyiyen olduğunu anladı.Ürperdi.Ama korkmadı.Evden dışarı fırladı.Onu bulmak zordu.Ama o bulacaktı. Evden çıktığı anda karşısında beliren süliete dikti gözlerini.Karanlık korkunç süliete baktı.Bu ölümyiyendi.
"Sen annemi ve babamı öldürdün!!!"
dedi bağırarak.Ölümyiyen soğuk bir kahkaha attı.
"Seni de öldüreceğim!"
Bir adım attı.Asasını kaldırdı,tam ağzını açmıştı ki Jessie ona bir tekme indirdi.Sonra adamın asasını aldı ve havaya kaldırıp hayatında hiç yapmadığı büyüyü yaptı:
"Avada Kedavra!!!"
Ne olduğunu anlamadı ama adam ölmüştü.Aslında Jessie hayatında hiç büyü yapmamıştı.Çünkü bilmiyordu.Bunu ona babası öğretmişti.Yapamayacağını ve asası olmadığını bilse de söylemişti.Jessie'nin bildiği tek büyü buydu.
Hemen anne ve babasının odasına koştu.Çekmeceleri karıştırıp babasının asasını aldı.Kendi odasına giderek eşyalarını müthiş bir hızla toparladı ve kapıya yöneldi.Aklından geçen şey Hogwarts'a gitmekti.Ama bir şey unutmuştu: nasıl gidecekti ve nereden gidecekti?Babasının büyük kitabını aldı ve çantasına koydu.Bir şey daha unutmuştu: para!Yine babasının odasına gidip anne ve babasının tüm parasını aldı ve çantasına attı.Evde daha fazla kalmak istemiyordu.Dışarıya çıktı ve uzun bir süre koştu.
Durup bir banka oturdu.Nefes nefese çantasını açtı ve babasının kitabını aldı.Yaklaşık 2 saat kadar okudu.Kitabı kapattı ve hızla kitapta tarif edilen yere gitti.Yazan şeyleri yaptı.Alışverişini tamamladıktan sonra kompartımanlara yöneldi.Biletini aldı.2 peron arasındaki duvarı gördü.Bir süre duvara baktı ve aniden koşmaya başladı.Duvara doğru koştu.Ve geçti.Hemen trene bindi.Onu uzun bir yolculuk ve macera dolu bir hayat bekliyordu.